ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA
-
-
ERSAĞ RESMİ WEP SİTESİ DEĞİLDİR
-
-
RESMİ ERSAG WEP SİTESİ DEĞİLDİR
-
ANADOLU SELÇUKLULARI
Sultanlar tahta geçince halifeye, elçiler ve hediyeler göndererek, sultanlıklarının onaylanmasını isterlerdi. Halifeler de sultanın hükümdarlığını kabul edip onayladıklarını bildiren ferman (menşur) ile birlikte hilat,sarık, asa,alem gibi hediyeler gönderirlerdi. Selçuklu sultanları, hutbelerde önce tslam halifesinin adını, sonra kendi adlarını okutur; ayrıca kestirdikleri paralara da, devrin halifesinin adıyla kendi adlarını yazdırırlardı. Halifenin yardım istemesi halinde, Anadolu Selçuklu sultanları da, Büyük Selçuklu sultanları gibi halifeye yardım ederlerdi.
Başlıca silahlar ok, yay, kılıç, hançer, süngü, kargı, topuz, gürz, balta, zırh, kalkan, “tüvenk” denilen tüfeğe benzeyen bir alet ve mancınıktı.
Zirai üretimi artırmakta önemli bir yeri olan köylülere, işleyebilecekleri kadar toprak vererek, topraksız köylü bırakmadılar.Türkler, Bizanslılar döneminde, kendilerine zulmedilen ve ezilen Hristiyan çiftçilere arazi, çift hayvanı ve tohumluk dağıtarak, birkaç yıl vergiden muaf tutulmalarını sağladılar. Türklerin, insanlık ve sosyal adalete dayalı olan bu mükemmel yönetimi, Hristiyan halkını çok memnun etti. Bu idareye hayran olan, Bizans’ın zulüm ve baskıya dayanan idaresinden bıkmış olan köylüler de, isteyerek Selçuklu Türk hakimiyetine girmişlerdir.
Sultanların ilim ve sanatı korumaları, bilgin ve şairleri gözetmeleri, Türkistan, İran, Mısır ve Suriye’den alimlerin Anadolu’ya gelmesini sağlamıştır. Bunların başlıcaları Muhyittin El Arabi, Sadrettin Konevi, Mevlana Celalettini Rumi, Kadı Siracettin, Necmettin Daye, Kadı Burhanettin Anevi, Hoca Dehhani’dir. Selçuklu Devletı’nin başlatmış olduğu fikir hareketleri Anadolu beylikleri döneminde de devam ettirildi.
En belirgin olanlarını şöyle sıralayabiliriz. Erzurum, Diyarbakır, Bursa, Konya, Divriği, Kayseri, Mardin, Silvan, Niksar ve Van’da Ulucami; Sivas’ta Hisar Camii; Konya’da Alaettin Camii; Kırşehir’de Ahi Evran Camii; Niğde’de Sungurbey Camii, Candaroğlu Mahmutbey Camii, Yivli Minareli Cami ve tsa Bey Camileridir.
Genelde hasta ve felçlilerin şifa için gittikleri, kendiliğinden şifalı sıcak sulan olan kaplıcalar tedaviye yönelikti. Anadolu’da inceleme yapmış İbni Batuta, tbni Sait, ElÖmeri ve Marko Polo’nun ifadelerinde üç yüzün üzerinde sıcak su hamamının bulunduğu söylenir. Hamamlar Anadolu’nun her tarafında mevcut olup kaplıcaların bugüne kadar devam edenleri ise: Diyarbakır, Çermik, Afyon, Elbistan, Siirt, Ayaş,Kızılcahamam, Haymana vb. dir.